Merkez Bankası'nın son enflasyon raporu, asgari ücretle ilgili önemli bir tartışma noktasını aydınlatıyor. Raporda, ilave ücret güncellemesi olmamasının dezenflasyon sürecini destekleyeceği vurgulanıyor. Ancak, olası bir zam durumunda 3 ya da 4 bin liralık bir artışın gündemde olduğu belirtiliyor.
Raporda öne çıkan bir diğer nokta, geçmiş enflasyonun hizmet sektöründe belirleyici bir rol oynadığı. Enflasyon gerçekleşmelerinin, özellikle hizmet sektörü fiyatlamalarını etkilediği ve bu sektörün yüzde 58,5'ini oluşturduğu ifade ediliyor. Bu durum, asgari ücretin belirlenmesinde geçmiş enflasyonun göz önünde bulundurulmasının önemini vurguluyor.
Ekonomistler, enflasyon raporundaki bu değerlendirmelerin, olası bir zammın yıl sonu enflasyon tahminlerini etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın açık mektubunda da belirttiği gibi, asgari ücretin güncellenmesinin dezenflasyon hedefine ulaşma açısından kritik olduğu vurgulanıyor.
Ancak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan'ın Temmuz ayı zamlarıyla ilgili yaptığı açıklama, asgari ücrete Temmuz ayında zam yapılmayacağını ortaya koyuyor. Bu durum, diğer zam oranlarının da sosyal refah payı yansıtılmadan belirleneceği anlamına geliyor.
Ekonomist Filiz Eryılmaz'a göre, Temmuz ayındaki zamlara sosyal refah payının yansıtılmaması ve beklenen enflasyon düşüşü, zam oranlarının beklentilerin altında kalmasına neden olabilir. Bu durum, özellikle emeklilerin ve memurların maaşlarını etkileyebilir.
Asgari ücretle ilgili yapılacak olası bir zam, enflasyon ve ekonomik dengeler açısından önemli bir etkene sahip. Ancak, bu zam miktarı ve zamanlaması, hem ekonomik göstergeler hem de sosyal refah açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.