Denizkızı Efsanesinde Şaşırtan Keşif
Bilim insanları, Japonya'dan gelen mumya ile denizkızı efsanesini çözmüş olabilir. Mumya kalıntısı; balık, maymun ve kertenkele parçalarının karışımından oluşuyor. Bilim insanları deniz kızı efsanesinin gizemini çözmek için çalışmalarına devam ediyor. Ve neredeyse 100 yıllık bir denizkızı mumyası ile dikkat çeken bir araştırmaya imza atıyorlar.
İlk olarak Amerikalı bir denizci tarafından Japonya’dan getirilen ve 1906’da Springfield, Ohio’daki Clark County Tarih Derneği’ne bağışlanan denizkızını andıran mumyanın ilk taramalarında; Frankenstein gibi bir araya getirilmiş olduğu düşünülüyor. Mumya; balık, maymun ve kertenkele parçalarının bir karışımı olarak görünüyor.
Yaklaşık 29 santimetre uzunluğundaki mumya, “Fiji denizkızı” olarak biliniyor ve ayrıca mumyanın 1800’lerin ortalarına kadar uzandığı belgeleniyor.
Araştırmacılar yeniden bu esrarengiz mumyayı inceleme altına aldı ve kalıntılar üzerinde röntgen ve CT taramaları gerçekleştirerek denizkızının kimliğini araştırdılar.
Kuzey Kentucky Üniversitesi’nden bir radyograf olan proje lideri Joseph Cress şöyle konuştu: “Bu, mumyayı neredeyse her boyutta görmemizi sağladı.”
İlk araştırma, mumyanın başı kesilmiş bir balık gövdesi üzerine dikilmiş bir maymunun başından yapılmış gibi göründüğünü, ellerinin ise bir kertenkelenin pençeli bacakları olduğunu ortaya çıkardı. Cress, taramalarda ayrıca kalıntıların içinde bir çift tahta kazık bulunduğunu ve bunların muhtemelen yaratığı sağlam tutmak için eklendiğini söyledi.
Araştırmacılar şu anda denizkızının ve onun tek tek parçalarının daha ayrıntılı bir modelini, taramalarından yola çıkarak yeniden oluşturmaya çalışıyor.
DENİZKIZI EFSANESİ
Mart 2022’de de araştırmacılar, bir Japon tapınağındaki gizli bir kutuda bulunan benzer bir örneği analiz etti. Araştırmacılar başlangıçta 30,5 cm uzunluğunda olan ve 1700’lerin ortalarına dayanan bu denizkızının da bir maymun-balık melezi olmasını bekliyorlardı. Ancak geçtiğimiz şubat ayında yapılan taramalarda, mumyanın ağırlıklı olarak kumaş, kağıt ve pamuktan yapıldığı, kum ve odun kömürüyle boyandığı ve metal pimlerle bir arada tutulduğu ortaya çıktı. Tüyler ve balık derisi de dahil olmak üzere çeşitli hayvan parçaları bebeğin dışına yapıştırıldı.
Her iki mumya da Fiji denizkızı veya Japon mitolojisindeki adıyla “ningyo”ya çok benziyor. Japon mitolojisinde bir kadının bu hayali canavarlardan birini yedikten sonra 800 yıl yaşadığı ve böylece uzun ömürlülüğün simgesi haline geldiği belirtilir. Bu nedenle de balıkçıların bu mumyaları, hayatlarını uzatmak isteyen zengin insanlara satmak için yapmış olmaları üzerinde duruluyor.