Diyarbakır'da Önemli Bir Buluntu
Diyarbakır'ın "kalbi" olarak bilinen Amida Höyük'te gerçekleştirilen kazı çalışmalarında Geç Uruk dönemine ait bir silindirik mühür gün yüzüne çıktı. Kazı heyetinin başkanlığına devam eden Prof. Dr. İrfan Yıldız, bu mühürün milattan önce 3400 ile 3100 yılları arasında yapıldığını belirtti.
Tarihsel Zenginlik ve Kazılar
Amida Höyük, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olup, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayı ile Dicle Üniversitesi (DÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldız’ın önderliğinde 2018 yılında başlatılan kazı çalışmaları hala devam ediyor. Bu süreçte, yaklaşık 1800 yıllık su kanalları, 1700 yıllık mezar odaları ve 1. Dünya Savaşı782 el bombası gibi birçok değerli kalıntı gün ışığına çıkmıştır.
Kesintisiz Yerleşim ve Ticaret Ağı
Prof. Dr. Yıldız, kazıların, 10 bin yıl boyunca kesintisiz bir yaşamın sürdüğüne dair kanıtlar sunduğunu vurguladı. Eriha’nın ardından, Amida Höyük’ün de kesintisiz yaşam sunan ikinci önemli alan olduğunu belirtti. Yıldız, "Amida Höyük kazıldıkça farklı buluntularla karşılaşmaya devam edeceğiz," dedi.
Mühürün Önemi ve Özellikleri
Bulunan silindirik mühür, baklava dilimi şeklinde geometrik süslemelere sahip. Bu tür mühürlerin belgeleri, çuvalları ve çömlekleri kapatmak için kullanıldığına dikkat çeken Yıldız, bulunan mühürün yerel ticaret ağının güçlü olduğuna işaret etti. Ayrıca, daha önce aynı bölgede benzer bir mührün Bismil ilçesinde Müslümantepe Höyüğü'nde bulunduğunu, ancak Amida Höyük'teki mührün kırık olduğunu kaydetti. Bu buluntu, kazılarda elde edilen ikinci mühür olma özelliğine sahip.
"Diyarbakır'ın kalbi" olarak nitelendirilen Amida Höyük'teki kazı çalışmalarında, Geç Uruk dönemine ait silindirik mühür bulundu.
"Diyarbakır'ın kalbi" olarak nitelendirilen Amida Höyük'teki kazı çalışmalarında, Geç Uruk dönemine ait silindirik mühür bulundu.