Galatasaray'ın sezon başında satın alma opsiyonuyla Aston Villa'ya kiraladığı Nicolo Zaniolo, kariyeriyle ilgili konuştu.
La Repubblica'ya röportaj veren Zaniolo, şunları dile getirdi: Futbol camiasında hayal kırıklığı yaşadığınız biri var mı? İsim vermeyeceğim. Medyatik çatışmaları sevmiyorum. Ancak Roma'da bazı şeyler farklı sonuçlanabilirdi. Takım arkadaşlarıma, taraftarlarımıza ve şehre büyük sevgi duyuyorum. Hissettiğim şey bir hayal kırıklığı. Benim sorumluluklarım vardı ama diğerlerinin de vardı. Bu tarz karışıklıklar olduğunda hepimizin kendi sorumluluğu vardır. Fakat geçmişten konuşmak istemiyorum. Şu an Premier Lig'deyim. Geleceği düşünüyorum.
Bir futbolcunun başka bir hobiye vakti olmaz mı? Yalnızca vakit değil. Saha dışında vücudumuzu da kullanamıyoruz. Mesela motosikleti seviyorsun ama kullanamazsın. Kayak seversin ama yapamazsın. Gündelik hayattan uzaklaşmak zor. Akşam yemeğe çıktığınızda bile istediğinizi yiyemiyorsunuz. Bir diyet programı takip etmek zorundasınız. Bir futbolcunun hayatında çok fazla avantaj ve dezavantaj var. Ama bu benim çocukluk hayalimdi o yüzden şikayet etmiyorum. Öyleyse boş zamanlarında ne yapıyorsun? Küçüklüğümden beri, genç milli takımlarda da oynadım. Bu yüzden çok fazla boş vaktim olmadı. Sabah 09.00 ya da en geç 09.30'da uyanırım. Antrenmana giderim, 1.5 saat her şeyi bitiririm. 2'de eve dönerim. Akşamları bazen arkadaşlarımla buluşur, kahve içerim. Ancak saha dışı hayat, antrenmandan daha önemlidir. İyi antrenman yapsan bile, geç uyur iyi dinlenmezsen, ertesi gün idmanda iyi hissetmezsin.
Kariyerin, Şampiyonlar Ligi'nde Bernabeu'da Real Madrid'e karşı 19 yaşında başladı...
11'de toplandık sonra Di Francesco bana dedi ki "Oynamaya hazır mısın?" Hiç hazır değildim ama "Evet, tabii ki hazırım" dedim. Sonra bana dedi ki, "Orta sahada oynayacaksın. Modric, Bale ve Casemiro'yu marke edeceksin. Isco'ya da dikkat et." Bunlar bir gün öncesine kadar konsol oyununda oynadığım oyunculardı. Stada gittiğimizde herkes Modric'e 'Ballon d'Or' diye bağırıyordu. Neler olduğunu orada fark ettim.
Tiran'daki Konferans Ligi finalinden bahsedersek...
Finalden önceki günlerde Mourinho, herkese 'Hazır mısınız?' diye soruyordu. Birçoğumuz için ilk Avrupa finaliydi. Bize çok yardımcı oldu. Eğer bu noktaya geldiysek bunu sahada yaptıklarımız sayesinde başardığımızı söyledi. Bizi oynamamız için iştahlandırdı.
Roma'da sana Totti'nin 10 numarası teklif edildi mi? Asla kabul etmezdim. Bu üzerinizde gereksiz bir baskı yaratır. Ki Roma'da çok baskı var. Taraftar sizden çok şey bekliyor. Herkes, o formanın kime ait olduğunu biliyor. O yüzden almayı düşünmedim bile.
Kendini 35 yaşında nasıl görüyorsun?
Milli takımla büyük bir turnuva kazanmak isterdim. Belki Avrupa Şampiyonası ama esas Dünya Kupası… Bireysel ve takım halinde birçok şampiyonluk… Aynı zamanda eğlenmek ve mutlu olmak isterim.
Futboldan ne öğrendin?
Futbolun hafızası yok. İyi şeyler yaparsan bulutların üstüne çıkmanın, maçta hata yaparsan umutsuzluğa kapılmanın bir anlamı yok. Bir an idolsünüz, bir an zavallı… Hayatta daha önemli şeyler var; ailem, arkadaşlarım, oğlum, yakınlarım.
