WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, WMO koordinatörlüğünde, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer birçok uluslararası kuruluşun katkılarıyla hazırlanan “Sağlık için İklim Hizmetlerinin Durumu 2023” başlıkla raporu paylaştı.
Bu yıl sağlık alanına odaklanan rapora göre, iklim değişikliğinin etkileri, özellikle en savunmasız topluluklarda, daha iyi sağlık ve refaha yönelik yıllardır süren ilerlemeleri tersine çevirme tehdidinde bulunuyor.
Aşırı hava koşulları ve düşük hava kalitesi, bulaşıcı hastalık çeşitleri, gıda ve su güvensizliği karşısında sağlık sektörünü desteklemek için iklimle ilgili özel bilgiler ve hizmetlere olan ihtiyacı artırıyor.
HER YIL 560 ORTA VE BÜYÜK ÖLÇEKLİ DOĞAL AFET YAŞANMASI ÖNGÖRÜLÜYOR
Rapora göre, dünya genelinde 2030’a kadar yılda 560 orta ve büyük ölçekli doğal afet yaşanmasının öngörülürken, bunun da günlük ortalama 1,5 olaya eşdeğer olacağı belirtiliyor.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemede erken uyarı sistemlerinin hayati etkisinin bulunduğu, bunun yetersiz olduğu ülkelerde ölüm oranlarının diğer ülkelere göre 8 kat daha yüksek seyrettiği kaydediliyor.
ÖLÜMLERİN YÜZDE 50’Sİ AFRİKA’DA OLACAK
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), daha yoğun ve sık görülen aşırı sıcaklık, kasırga, fırtına, sel, kuraklık ve kontrol edilemeyen yangınlar nedeniyle gelecekte sağlık risklerinin artacağı sonucuna varırken, 2050 yılına kadar iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı ölümlerin yüzde 50’sinden fazlasının Afrika’da olacağını öngörüyor.
Hava kalitesi, iklim değişikliği ve sağlıkla ilgili endişelerin birbiriyle bağlantılı olduğu değerlendirilirken, hava kirliliğinin azaltılmasına yol açan iklim değişikliği azaltım eylemleri hayat kurtarabiliyor.
HER YIL 7 MİLYON ERKEN ÖLÜM
Sıcak hava dalgaları her yıl tahminen 7 milyon erken ölüme neden olurken, hava kirliliğini de artırıyor.
2000-2019 yılları arasında aşırı sıcaklar nedeniyle yaklaşık 489 bin kişinin öldüğü tahmin edilirken, bu ölümlerin yüzde 45’i Asya ve yüzde 36’sı Avrupa’da gerçekleşti.
“İKLİM KRİZİ, SAĞLIK KRİZİDİR”
WMO Genel Sekreteri Taalas, “Bu yıl neredeyse tüm dünya sıcak hava dalgalarını yaşadı. 2023’te El Nino hava olaylarının başlaması, sıcaklık rekorlarının daha da kırılma olasılığını büyük ölçüde artıracak. Bu durum, dünyanın birçok yerinde ve okyanuslarda daha fazla aşırı ısınmayı tetikleyecek ve bu sorunu büyütecek.” ifadelerini kullandı.
Gazze’de ve İsrail’de, özellikle yaz aylarında su ve yüksek sıcaklıklarla ilgili zorlukların durumu daha da karmaşık hale getirdiğini kaydeden Taalas, buranın, sınırlı su kaynaklarının kullanımına ilişkin su diplomasisine ihtiyaç duyulan bir bölge olduğunu ifade etti.
Taalas, Gazze’deki nüfusa su üretmek için tuzdan arındırma yönteminin kullanılabileceğini ancak bunun oldukça pahalı olduğunu da belirtti.