Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Kaliforniya Üniversitesi, Berkeleyden (UC Berkeley) araştırmacılar, insan derisi gibi kendiliğinden iyileşebilen bir metal alaşımı geliştirdi.
Araştırmacılar, alaşımı oluşturmak için nikel, titanyum ve altın kullandılar. Alaşım, hasar gördüğünde, metal atomları kendiliğinden bir araya gelerek hasarı onarıyor. Bu süreç, insan derisinde meydana gelen yara iyileşmesi sürecine benzer.
ALAŞIM KENDİ KENDİNİ TAMİR EDİYOR
Araştırmacılar, alaşımı çeşitli cihazlarda ve uygulamalarda kullanabileceklerini düşünüyorlar. Örneğin, alaşımdan yapılmış protezler, hasar gördüklerinde kendiliğinden iyileşebilecekler. Alaşımdan yapılmış gemiler ve uçaklarda da hasar meydana geldiğinde kendiliğinden tamir edilebilecekler.
Araştırmacılar, alaşımı daha da geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Alaşımın daha hızlı ve daha güçlü bir şekilde iyileşmesini sağlamak istiyorlar. Alaşımı daha dayanıklı hale getirmek de istiyorlar.
Araştırmacılar, alaşımın geliştirilmesinin, metallerin kullanıldığı alanlarda devrim yaratabileceğini düşünüyorlar. Alaşımın, metallerin daha uzun ömürlü ve daha dayanıklı olmasını sağlayacağını düşünüyorlar. Alaşımın, metallerin daha az bakım gerektirmesini de sağlayacağını düşünüyorlar. Araştırma, Nature Materials dergisinde yayımlandı.
Bir köprü ya da motor gibi metal bir yapıda çatlak oluştuğunda, bunun zamanla daha da kötüleşeceği varsayılır. Dolayısıyla yıpranan metal bileşenlerinin belirli bir zaman sonrasında değiştirilmesi tavsiye ediliyor. Ancak yapılan yeni bir çalışmadan gözlemlenen küçük bir platin parçası, sürecin varsayıldığı gibi işlemediğini gösteriyor.
Gözlemler sonucunda platinin kendi kendine çatlaklarını iyileştirdiği ortaya kondu. Kendi kendini iyileştiren metal bulundu Bilim dünyası, çoğu senaryoda kendi kendini iyileştirebilen malzemeler geliştiriyor ve bunun üzerinde çalışıyor. Ancak söz konusu metaller olduğunda, yorulma hasarı olarak bilinen zamanın yarattığı küçük kırılmaların giderilmesi pek olası görünmüyordu. Zira metallerdeki çatlakların küçülmesi değil tam tersine giderek büyümesi bekleniyor. Çatlak büyümesini tanımlamak için kullanılan temel denklemler bile herhangi bir tür iyileşme sürecinin olasılıklarını engelliyordu.
Sandia Ulusal Laboratuvarları'nda bilim insanı olan Brad Boyce ve Texas A&M Üniversitesi'nden meslektaşları, nano ölçekli bir platin parçasının kırıldıktan sonra kendini onardığını gördüklerinde tam da bu sebeplerden dolayı hayrete düştüler. Yapılan deneylerde araştırmacılar, küçük metal parçalarının uçlarını saniyede yaklaşık 200 kez çeken bir teknik kullandılar. Bu teknik platinde kırılmalara yol açarken, deneyin yaklaşık 40. dakikasında beklenmedik bir şey oldu: Hasarın küçük bir bölümü, araştırmacıların herhangi bir müdahalesi olmadan, tıpkı insan derisinin bir kesikten sonra iyileşmesi gibi kendi kendine iyileşti.
Elde edilen bulguları açıklayan makalenin başyazarı olan Boyce, "Bunu ilk elden izlemek kesinlikle çarpıcıydı.” dedi.
Araştırmacılar, bu onarım mekanizmasını derinlemesine araştırarak iyileşme sürecinin nedenlerine ışık tutmak istiyor. Bu sayede metal bazlı yapılarda aşınma ve yıpranmanın neden olduğu stres kırılmaları için tasarım yapma konusundaki düşünme şekli temelden değişebilir. Mekanizmanın sırrının çözülmesi aynı zamanda bunun farklı metallere uygulanmasına yol açabilir. Öte yandan araştırmacılar, yaptıkları çalışmanın ölçeği göz önüne alındığında gerçek dünya koşullarında sürecin nasıl işlediğini veya işleyeceğini bilmediklerini de belirtiyorlar.