
Müsilaj Sorunu ve Etkileri
Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ergün Taşkın, Marmara Denizi’nde yeniden gündeme gelen müsilaj olayı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Karasal Etkenler ve Kirlilik
Prof. Dr. Taşkın, yaptığı açıklamada, müsilajın sıklıkla karasal baskı, denizlerdeki kirlilik, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile bağlantılı olarak kıyılarda daha fazla görülmeye başladığını belirtti.
Geçmişteki Müsilaj Olayları
2021 yılında Marmara Denizi ve Kuzey Ege kıyılarında meydana gelen müsilajın ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerini hatırlatan Taşkın, son birkaç yıldır bölgede müsilaj olaylarının oldukça azaldığını ifade etti. Ancak son dönemde Saros Körfezi ve Çanakkale Boğazı'nda incelemeler sırasında yüzeyde ve dipte yoğun müsilaj oluşumlarının tespit edildiğini vurguladı.
Kirleticilerin Rolü
Prof. Dr. Taşkın, kıyılardaki yoğun kirlilik baskısının başlıca nedenleri arasında evsel ve endüstriyel atık suların yanısıra iç bölgelerden gelen nehirlerde taşınan atıkları ve kıyı yapısındaki bozulmaları sıraladı.
Fırsatçı Türlerdeki Artış
Kirlilik ve taşınan sedimentlerin denizlerde fırsatçı türlerde artışa neden olduğuna dikkat çeken Taşkın, bu durumun ekosistem dengesini bozduğunu belirtti. Müsilaj tabakasının yüzey suyunda biriktikten sonra zamanla dibe çöktüğünü ve hassas deniz çayırları gibi canlıların üzerini kapladığını kaydetti.
Kaynaklar ve Değerlendirme
Marmara Denizi ve Kuzey Ege kıyılarındaki müsilajın, küresel ısınma nedeniyle deniz yüzey sıcaklıklarının artışı, kirlilik ve fırsatçı türlerin çoğalmasından kaynaklandığına işaret eden Taşkın, bu sorunun önüne geçilmesi gerekliliğine dikkat çekti.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın (fotoğrafta), açıklamada bulundu.