Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

PKK'nın Suriye'deki Maskeleri: Şam Yönetimi İle İlişkileri

ABD'nin Suriye'den çekilme kararının ardından PKK'nın Suriye kolu olan YPG, Şam Yönetimi ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. Terör örgütü, ABD'nin önceliklerinin değiştiğinin farkında olarak Esad'ın kollarına koşmayı tercih ediyor. Bu durum, binlerce gencin hayatını riske atıyor.

Yayın Tarihi: 04.08.2023 08:30
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:53

PKK'nın Suriye'deki Maskeleri: Şam Yönetimi İle İlişkileri

Ağustos 2021’de ABD’nin Afganistan’dan kalkan son uçağını “Bu fotoğrafa iyi bak PKK” başlığıyla yazmıştım.

Şimdi Ağustos 2023’teyiz. Bugüne kadar hep YPG ve Mazlum Abdi üzerinden Esad’a seslenen terör örgütü el yükseltti. Bu kez terör örgütünün tepe yöneticisi Cemil Bayık konuştu, Esad’a doğrudan Kürtlerle konuşma çağrısı yaptı. Maskeyi atan, ABD’nin ısrarla reddettiği, “YPG, PKK’nın Suriye koludur” tezini doğrulayan bir çıkış bu. Peki, PKK şimdi neden tüm maskeleri atma riskini alıyor sorusuna cevap vermek lazım.

PKK’nın Suriye kolu 2018’den beri Şam Yönetimi ile diyalog kurmaya çalışıyor.

Sürpriz değil zira Trump’ın ABD güçlerini Suriye’den çekme kararı aldığı sene de 2018. O günden beri PKK’nın Suriye kolu Şam Yönetimi ile direkt temas kurmak için her yolu denedi. Bazen Suriye’deki Rus Kuvvetleri Komutanı Çayko ile yakın ilişki kurdular. Rus General Çayko, faaliyetleri Ankara’da dikkatle takip edilen biridir. Verdiği rahatsızlığın üst seviyeler tarafından Moskova’daki muhataplarına iletildiğini de biliyorum.

Bu ayaktan da bir sonuç alınamadığını gösteren gelişme, Süleymaniye’den kalkan bir uçak oldu.

YPG’nin tepe ismi Mazlum Abdi, ABD’nin yanına iliştirdiği Bafıl Talabani’yle birlikte Birleşik Arap Emirlikleri’ne uçtu. Türkiye’de seçim atmosferinin iyice ısındığı bir dönemde yapılan bu ziyareti bölgenin etkin medya kuruluşlarından Al Monitor haber yaptı. Dergiye göre, Abdi ve iliştirilmiş Talabani, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Esad Yönetimi ile diyalog kurulması için arabuluculuk yapmasını istediler. Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri derginin bu konudaki sorularına “Öyle bir görüşme olmadı” diye yanıt verdi. Fakat sözde Rojova Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Kurulu Eş Başkanı Bedran Çiya Kurd, dergiye görüşmeyi doğruladı. Birleşik Arap Emirlikleri belli ki ve haklı olarak ABD artığı bir terör grubu için Türkiye ile iyi giden ilişkilerini riske atmak istemedi. Daha da ilginç olanı, o geziden dönüşten kısa bir süre sonra Mazlum Abdi ve ABD askerlerinin olduğu konvoyun yakınına bir SİHA mermisi düştü. Ortalık karıştı, Abdi, Süleymaniye’de olduğunu doğruladı ama niye kısmını açıklayamadı.

Geldik şimdiki zamana...

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, mart ayında verdiği bir röportajda Suriye topraklarında yabancılarla çalışan bütün bireyleri ve grupları hain olarak gördüklerini söylemişti. Yani ABD ile iş tutan YPG’ye kapıyı kapatan bir açıklamaydı bu. O açıklamadan sonra Kandil’den ilk ses veren kişi örgütün terör ağalarından Mustafa Karasu oldu. Açıklamada, “Biz Suriye’nin bölünmesini istemiyoruz” ifadesi kullanıldı. Şam Yönetimi bu mesajı da duymazdan geldiği için bu kez terör örgütünün daha önemli bir ismi Şam Yönetimi’ne açık açık görüşme çağrısı yaptı.

Terör örgütü, ABD’nin dikkatinin, Rusya’yı yıpratmaya ve Çin ile daha sert mücadeleye döndüğünün farkında.

Şam Yönetimi de bunun farkında elbette. Suudi Arabistan ile İsrail arasında gelecek günlerde açıklanacak bir ABD barış planı var ve bu gelişmeler Washington için bir PKK Devleti kurmayı öncelik olmaktan çıkarıyor. Plandan vazgeçilmiş değil ama öncelik listesinde konu aşağılara inmiş durumda. Daha da önemlisi, Türkiye’nin bölgeyle ve Batı ile ilişki onaran hali tüm başkentler için bir terör grubundan daha kıymetli. ABD’nin bu öncelik değişiminin ardından, Şam Yönetimi, “Kürtçe haftada bir saat olarak seçmeli ders olarak okutulabilir” mesajını vermişti. Terör örgütü şimdi bu açıklamanın ipine sarılıp, Kandil’i devreye soktu. Afganistan’dan kalkan son uçak gibi, ABD Suriye’den de gidecek ve terör örgütü şimdi uçağın tekerliğine sarılanlardan olmaktansa, Esad’ın kollarına koşmayı tercih ediyor. Bu koşuda sadece hedeflerinin değil, kandırılmış, ölüme yollanmış binlerce gencin cesedine de basıyorlar.