Türkiye, dünyanın içinde bulunduğu istikrarsızlık çağında bölgesel ve küresel meselelerin çözümü için 'istikrarlaştırıcı güç' olmayı sürdürüyor.
Türkiye'nin dünya siyasetinde oynadığı önemli rol dış basın tarafından da dikkatle takip ediliyor. Daha önce Türkiye'nin dünya sahnesinde izleyeceği politikayı mercek altına alan İsrail merkezli Haaretz bu sefer Başkan Erdoğan'ın insan hakları konusundaki hassasiyetini yazdı.
Zvi Bar'el imzalı makalede insan haklarını önemsemeyen İsrail hükümeti için Başkan Erdoğan'ın açıklamalarının ders niteliğinde olduğunun altı çizildi. 'Erdoğan milliyetçilik ile faşizm arasındaki sınırın nerede olduğunu çok iyi biliyor' denilen yazıda, Erdoğan'ın bu çizgiyi bizzat kendisinin çizdiği ve kimsenin bu çizgiyi geçmesine izin vermediğine vurgu yapıldı. İsrail'den farklı olarak Türkiye'nin Suriyeli mültecilere kapılarını açtığını hatırlatan yazar, Türkiye'nin pek çok mülteciyi Suriye'ye geri gönderdiğini ancak budan önce onlar için Suriye'de evler inşa ettiğini yazdı. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmeyi hedeflediğini belirten yazar, 'Türkiye, AB'nin insan hakları mahkemesi üyesidir ve kararlarına genel olarak uymaktadır' dedi. İsrail için ise durumun bunun zıttı olduğuna dikkat çekilen yazıda 'İsrail'de uluslararası hukuk devletin düşmanı olarak görülüyor' ifadesine yer verildi.
Ukrayna savaşında oynadığı arabulucu rol, NATO zirvesinde attığı adımlar ve G20'deki hamleleri ile Türkiye dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Daha önce Türkiye'nin dünya sahnesinde izleyeceği politikayı mercek altına alan İsrail merkezli Haaretz bu sefer Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın insan hakları konusundaki hassasiyetini yazdı. Ülkenin önde gelen gazetelerinden birisi olan Haaretz 'Erdoğan İsrail'e Liberalizm Dersi Veriyor' başlığı ile okurlarının karşısına çıktı.
Zvi Bar'el imzalı analizde insan haklarını önemsemeyen İsrail hükümeti için Erdoğan'ın açıklamalarının ders niteliğinde olduğunun altı çizildi. 'Erdoğan aşırı milliyetçilik ile faşizm dahil tavizsiz milliyetçilik arasındaki sınırın nerede olduğunu çok iyi biliyor' denilen yazıda, Erdoğan'ın bu çizgiyi bizzat kendisinin çizdiği ve kimsenin bu çizgiyi geçmesine izin vermediğine vurgu yapıldı. İsrail'den farklı olarak Türkiye'nin Suriyeli mültecilere kapılarını açtığını hatırlatan yazar, Türkiye'nin pek çok mülteciyi Suriye'ye geri gönderdiğini ancak budan önce onlar için Suriye'de evler inşa ettiğini yazdı. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmeyi hedeflediğini belirten yazar, 'Türkiye, AB'nin insan hakları mahkemesi üyesidir ve kararlarına genel olarak uymaktadır' dedi. İsrail için ise durumun bunun zıttı olduğuna dikkat çekilen yazıda 'İsrail'de uluslararası hukuk devletin düşmanı olarak görülüyor' ifadesine yer verildi.
'Eğer İsrail AB adayı olabilseydi, teklifi neredeyse anında engellenirdi' denilen yazıda İsrail'in Batı dünyasından hızla koptuğu uyarısı yer aldı. Hareetz 'İsrail ve Avrupa'nın değerleri artık aynı değil ve İsrail'in siyasi kültürü Batı galaksisinden hızla kopuyor' uyarısında bulundu ve bu politikanın Türkiye - İsrail ilişkililerini de etkileyebileceğinin altı çizildi. Hareetz, yayınladığı analizi şu cümle ile sonlandırdı; 'Hatta yakında faşizme ve onun bayraktarlarına karşı konuşmaktan korkmayan Türk rol modelini bile kaybedebilir.'
